top of page

Büyümemiş ebeveynler.

  • Enise.
  • Jan 17, 2019
  • 2 min read

Sabah köpeğimi dolaştırırken aklıma nedense ebeveynler geldi. Biz çocukları olarak neden sorumluluk alamıyorduk, neden aileden özgürleşemiyorduk. Aileden özgürleşmek, ayrı evde yaşamak, ayrıca para kazanmak değil aslında tam olarak. Aileyle kurulan ilişkide kendini nasıl konumlandırdığın. Gabor Mate'nin de dediği gibi ikili ve daha çoklu ilişkilerde kendi bağın, konumun, konumlandırman.

Nüfusun %99'unu düşünürsek, aileler çocuklarını hiç bir zaman olgunlaşamayacak, hep kollanmak isteyecek (maddi&manevi) birer 'çocuk' olarak görüyor. Asla büyümeyen, asla bir şeyi bilmeyen, yaşına göre hala bir çok durumu deneyimlememiş, vs... Çok acı, dramatik ve hapseden bu durum karşısında çocuk nasıl özgürleşebilir ki. Sanılıyor ki sevgiden.

Hayır sevgisizlikten, kendileri de büyüyemedikleri için büyüklüklerini çocuklar üzerinde kanıtlama isteğinden. Öyle bir yetiştirme tarzı ki sevgi, değer vermenin altında yatan kocaman esirlik, sevgisizlik, ego. Siz daha deneyeceksiniz, siz daha o zamanları görmediniz, biz yaşadık, vs... söylemlerler. Hayata getirdiği insanın, insanların, birey olmasına müsade etmeyen ya da inanmak istemeyen, bununla yüzleşince kırılan henüz büyüyememiş ebeveynler. Bence insanlığın en temel sıkıntısı, en azında bulunduğumuz coğrafyada.

Neden bir türlü rahat bırakmıyorlar çocuklarını? Çocuğum olunca anlarım değil mi? Ben köpeğimin bile alanına saygı duyan bi insan olarak acaba çocuğum olursa aynı saygıyı gösterebilecek miyim? Bağımsız bir birey olmasına müsade edebilecek miyim? Edemeyecek hissim olursa çocuk yapacak halim yok gayet tabii. Bir insanı dünyaya getirmek ciddi bir mesele benim için, hem de çok ciddi. İşte hatalardan biri burada geliyor. Çocuğu ne için doğuracağım? Kadın olarak üretkenliğimi kanıtlamak için mi? Erkek olarak soyumu devam ettirme güdüsünden mi? Ya da bir takım toplumsal alışkınlıklardan mı? Yoksa emek, sevgi ve saygıyla birey yetiştirmeyi deneyimlemek için mi? Bu sorumluluğu alamadıkları ve görmezden geldikleri için büyüyemiyor ebeveynler.

Düşkün olmakla, önemseme arasında ince bir çizgi var. Düşkün olmak, önemsemek ve ciddiye almanın yanında biraz yüzeysel. Altı boş gereksiz ilgi; 20'li yaşlarda insanlara, üşütme, sıkı giyin, yemek ye, elektriği kontrol et, vs... Sadece 20'li yaşlar değil, 10'lar, 30'lar, 40'lar...

Önemsemek ve ciddiye almak ise, tüm temel gereksinimleri sırasıyla, yaşına göre sabırla ve sevgiyle öğretmek. Ne ahkam kesiyorum değil mi? Ben bir çocuğum, anne ya da baba olursak anlarız değil mi? Peki ya öyleyse benim ebeveynimden ve etraftaki ebeveyn hal ve hareketlerinden, davranışlarından edindiğim bilgiye, deneyime ne olacak? Yok mu sayacağız onları?

Sanki bir türlü büyümemize müsade etmeyen, cahillikten(genç nesiller cahil oluyor ya genelde yaşı geçkin kişilerde) bir türlü kurtulamayacak genç nesil. Kendini garip hissettiriyor çünkü insan kendini herkesten daha çok düşünür elbet, düşünemiyorsa orada bir sorun, bir özür vardır.

Biz yetişkin olup, toplumda birey olmaya hakkımız yok mu?

Neden tüm bağlar, bağımlılığa dönüşmek zorunda ya da durumunda? Sorumlu olduğumuz tek şey çocukların kendi sorumluluklarını alabilecekleri yaşa kadar.

Aslında sadece ebeveyn olmak değil mesele, tüm ilişkilerde ve iletişimlerde kendi sorumluluğunun sınırını bilmek sanırım. Asıl sorun sınır!

Comments


RECENT POSTS:
SEARCH BY TAGS:

© 2023 by NOMAD ON THE ROAD. Proudly created with Wix.com

  • b-facebook
  • Instagram Black Round
bottom of page