Koku.
- Enise Gökbayrak
- Dec 20, 2015
- 2 min read
Koku! Kimimizin hayatında ne çok mühimdir, kimimize göre o an için sıkıntı yaratan ya da mutlu hissettiren anlık bir duyudur... Kokular duyguları tetikler; vanilya kokusu duyarız, içimizi garip bir mutluluk, heves kaplar... Geçmişten bir koku duyarız, o anda ne yaşadıysak onu hissettirir. Bazı kokular mide bulandırır, bazılarıysa iştah açar, bazıları duygulandırır, bazıları nefret ettirir. Milyon tane hissi tetiklemeyi başarır duyduğumuz herhangi bir koku... Kim bilir belki duyguları, hisleri en çok tetikleyen duyudur.
Nereden geldim bu konuya; Oscar gideli tam 16 gün oldu bugün... Oscar'sız geçen 16 gün, uyandığımdan beri aklımda, kokusundan şikayet ederdim ama bilindik alışılmış köpek kokusu değil, Oscar'ın ağzı kokardı, Oscar'ın kulağı iltihaplanırdı 1 m öteden onun kokusu gelirdi, Oscar'ın gazı kokardı ki bir İngiliz bulldog'un ne kadar gaz çıkarttığı belli :) Lafta çok şikayet ederdim ama aslında ne gaz kokusu, ne kulak kokusu ne de başka bir kokusu rahatsız ederdi çünkü tüm o kokulardı Oscar. Ayakları kokardı mesela, ayaklarını koklardım ki çok severdim. O neye göre, kime göre sıfatlandırılmış kokuyu... Çok pis kokuyor derdim, genellediğimizde 'pis' bir kokuydu ama bana, o tabir gibi pis gelmezdi, herkes anlasın diye o kelimeyi kullanırdım. Şikayet ettiğim, sabah midemi bulandırdığı zamanlar da olmuştu ama şimdi anlıyorum ki o mide bulandıran, hoşnutsuzluklar, şikayetler hep kendi kişisel durumumdan kaynaklanıyormuş... Oscar artık yok ya, süzebiliyorum durumları çünkü 'an'da değil artık, en ince ayrıntısına kadar düşünüyorum, o hayattayken düşünmediğim kadar... Klasik insan hali; iş işten geçince...
Ne zaman kendimizden çok mutlu olsak hiç bir şey engel olamıyor bizi mutsuz etmeye, rahatsız etmeye. Oscar'ın kokusu da öyleydi işte... Ne zaman kafam biraz kıyak eve gelsem Oscar'ı kokluyorum, Oscar'a sarılıyorum, Oscar'la konuşuyorum, ne kokusu, ne inadı, ne de başka bir sözde olumsuz halleri rahatsız ediyor; dedim ya tüm hepsi Oscar işte...
Durumları olduğu gibi kabullenmek, olduğu gibi olan durumlarda yargılamadan, yorumlamadan hayatın akışına bırakmak gerekiyor, asıl mutluluk gelecek ya da geçmişte takılı kalıp devamlı ne kendini suçlamaktan, ne de kendini sağlama almak için plan yapmaktan geliyor.
Hakiki huzur olduğu gibi kabullenmekten, olduğu yerde bırakıp devam etmekten geçiyor. Dedim ya o pis kokulardı Oscar'ı Oscar yapan.
Comentários